AKLIMDA!


  
  Küçüklüğüme dair hatırladığım en eski anı, köydeki evimizin bahçesinde koşuyorum ve kesilmiş bir ağaç gövdesine oturuyorum. Etraf yemyeşil, muhtemelen bir bahar ayı. Elimde bir elma var, oturduğum yerden elmayı yiyorum . O an, kendimle bir iddiaya giriyorum. ‘’Bu anı,  hiç unutmayacağım’’.
 Bu oyunu başlattığım zaman kaç yaşında olduğumu hatırlamıyorum. Çok küçük olmalıyım çünkü geçmişe dair hatırladığım en eski anılardan.
 Zamanla zihnimde bu anıyı tekrar tekrar canlandırdım .  Bazen iki üç yıl hiç aklıma gelmiyordu. Uzun bir zaman diliminden sonra tekrar hatırladığımda mutlu oluyordum. Halen hatırlıyordum ve kendimle girmiş olduğum bu iddiayı kaybetmemiştim. Bu anı sanki zamanda açmış olduğum bir kapı gibiydi.
  Zamanı biraz yorumlamak istiyorum.
  Zaman, düz bir çizgi şeklinde mi ilerliyor?  Eğer dördüncü boyut zaman ise bu boyutta bir şeylerin varlığını kanıtlamamız mümkün mü? Üç boyutu, size çok kolay bir şekilde kanıtlayabilirim. Algılayabildiğimiz herhangi bir nesne üzerinden x ,y, z  eksenlerini çizip size bunun üç boyutta var olduğunu ispatlayabilirim.                                                             
 

Size bir elmanın  3 boyutta var olduğunu şekil üzerinde kanıtladım.

 Peki elmanın benim yediğim elma olduğunu nasıl kanıtlayabilirim. Yani bir şeyin ispatını dördüncü boyutta nasıl yapabilirim? Benim yediğim elma ben ona bir anlam yüklemeden önce sadece üç boyutta varlığını sürdürüyordu. Ama ben onu o gün yiyerek ve o anıyı zihnimde hep saklayarak elmaya dördüncü boyutta bir yer açtım.  Artık o dört boyutlu bir elma. x, y, z eksenlerinde varlığını kanıtlayabileceğim gibi zaman boyutunda yer edindiğini sizinle bu anımı paylaşarak kanıtlamış oldum. Bu ispatıma dayanarak bir hipotez ileri sürmek istiyorum. ‘’Her şey üç boyutta yer alabilir ama çok az şey dördüncü  boyutta varlığını sürdürebilir.’’

 Peki dördüncü boyutu çizmek mümkün mü? Düz bir çizgi şeklinde midir acaba? Başlangıç ve bitiş. Doğum ve ölüm.
 Tamamen düz bir çizgiden oluşması mümkün değil. Bazen daralan bazen genişleyen…Bazen büyüyen bazen küçülen… Bazen düz bazen eğrisel hatta dairesel. Çözülmesi zor gerçekten.

1.       İki boyutta var olan her şey üç boyutta da vardır. Üç boyutta var olan her şey iki boyutta yoktur.
2.       Üç boyutta var olan her şeyin dördüncü boyutta var olduğu kesin değildir. Dördüncü boyutta var olan her şeyin üç boyutta var olduğu da kesin değildir.

Şimdi işin hikayesine gelelim. Kendimle girmiş olduğum bu iddia –oyun da diyebiliriz -  benim, küçük İrem’le kurmuş olduğum bir diyalog. Yaşları tahmini olarak söyleyeceğim. Bu olayı dört yaşında yaşamış olsam:
Beş  yaşındayım, unutmadım hatırlıyorum.
Yedi yaşındayım, unutmadım.
On yaşındayım, unutmadım
On beş yaşındayım, evet halen hatırlıyorum
On sekiz yaşındayım, hatırlıyorum unutmadım
Yirmi bir yaşındayım, AKLIMDA! :))

Zamanda açmış olduğum bir kapı gibi.

                                                                                                               İrem Nur ÖKSEL


NOT: Boyutlar hakkında çok fazla bilgiye sahip birisi değilim. Yazdıklarım benim bu konu üzerine algıladıklarımı yorumlama şeklimdir ,bilimsel bir yazı değildir.

 NOT2: Bu konular üzerine kitap ,film ,makale önerilerinde bulunabilirsiniz, mutlu olurum. Zaman boyutu sizin de ilginizi çekiyorsa bilgilerinizi veya düşüncelerinizi benimle paylaşabilirsiniz.

                                                           





Yorumlar

  1. Öncelikle yazıyı ve blog sayfasını çok beğendim. Ben de benzer bir olayı yaşıyorum ve yazmak istedim.

    Saçma ama doğru. .. Sanırım 7 yaşındaydım . Yeğenim :) kaşıkla arkadaşımın kafasına vurmuştu. O an ,bunu hiç unutmayacağım dedim.
    Neden ? Hiç bilmiyorum. Yalnız her zaman da aklımdadır. Bilinçli olarak hatrımda olan tek olay bu diyebilirim.

    Bu olay bana direkt olay bir şey katmamış olsa da.içimdeki '' hırs'' ve azim duygusunu daha da anlamlandırmamı sağlıyor.

    Düşünsene bir şeyi anlamı olduğu için değil sırf hatırlayabilmek için aklında saklıyorsun.

    Zamanın göreceliği konusunda hemfikiriz sanırım. Einstein' ın görelilik kuramı da bunu söyler sanırım. Zaman görecelidir.

    An olur geçmek bilmez an olur su gibi akıp geçer. En güzel '' an''lar için sanırım içindekileri özgürleştirmek ve ilerisi için güzel düşünüp iyi yaşamak gerekir .

    Yazılarını takip edeceğim sanırım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir anı bilinçli olarak zihninde saklamak ve bunu hatırladığını görmek ayrıcalıklı bir his :) Yazılarımı takip etmeni ve istediğin zaman yorumda bulunmanı isterim:))

      Sil
  2. Sayfanı ve yorumlama şeklini çok beğendim Kendinle yada okurla konuşmak ayrı bir motivasyondur . Ben söylediğin şeyi birden fazla olayda yaşadım. Bir alışkanlık ve mücadeleye dönüştü benim için. Bunu da unutmayacam be dedim. Onu da unutmayacam dedim. Ve zaman zaman hatırlayıp vay be diyorum . Tekrar hatırlamamı sağladığın için de teşekkür ederim .

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar